Henüz bir evim yok.Eşim tayinci.İzmir’de dolanıp
duruyoruz.Bu nedenle sürekli taşınıyorum.Bu seferki taşınmam biraz daha buruk.Neyse hikayeyi baştan alayım.İzmir’de 4.yılımız ve ben şuan oturduğum
evden çıkıyorum.Çünkü eşim tayin oldu ve bize lojman hakkı doğdu.Neyse ki lojmana
girebildik.Bugün yarın taşınırım herhalde.
Bu evin çok özel
bir yanı var ki;(benimde biraz buruk olma nedenim)Rüya’m bu evde doğdu.Rüya’nın
bu eve ilk gelişi,ilk gülücükleri,ilk sürünmesi,benim sızılı emzirme seanslarım, lohusalığın depresif günleri ve geceleri hepsi birer anı olarak
dimağımızda yerini çoktan aldı bile.
Aslında evimden ayrıldığıma üzülmüyorum çünkü gerçekten
alıştım taşınmalara ben.Her ev benim mantığıyla hareket edip, gittiğim eve çabucak
adapte olmayı çoktan öğrendim sanırım.Üzülen,yorulan belkide eşyalardır.Onlar gittikleri evdeki
anıları biriktire biriktire gidiyorlar.Belkide bu yüzden
eskiyorlar,inciniyorlar.
Ne güzel özetlemişsin durumu!
ReplyDeleteKolalıklar dilerim..
Sevgiler
pembeeevren.blogspot.com
teşekkürler canımm.yaşananlar dile geldiii:I))
ReplyDelete