Küçüktüm.Belki 6 belki 7..
Hatırlıyorum da memleketimizdeyken, çarşıda bir dükkan vardı.2 tane çok güzel bebek vardı vitrininde.O dükkanın önünden geçebilmek için can atardım.Tek başına gitmek mümkün değil mecbur anne ya da baba ile gidilecekti.Satılık değillerdi bebekler.Mağazanın, üzerine her gün farklı kıyafet giydirdiği bebekleriydi.Bazen gece geçerdik oradan, karanlıkta 1-2 dk görmeye çalışırdım cama yapışarak.
Şimdi bunları niye yazdım??
Bugün bir dükkan keşfettim:)
Ve kapıdan içeri girdiğimde bu duyguları hissettirdi bana.O camın önünde duran bir çocuk olsam ben; bakarım içeri dakikalarca ve cama iki ellerimi ve kafamı dayayıp, daha ötelerde neler var diye keşfederim.Belki göremem, karanlıktır ya:) neyse sabah ilk işim annemle gelmek olur.
İşte camdan baktığında, içeride ne var diye merak ettiren,seni içeri çeken şirin bir dükkan Banu'nun Bebek Atölyesi. Sahibesi Banu ile; çok yazışıp bol telefon görüşmeleri yapıp bir kere karşılaşmışlığımız olsa da, sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi sarılıyoruz
birbirimize. Banu'nun el emeği bebekleri ve o bebeklerin her mevsime uygun dikilmiş kıyafetleri çok özel,mis gibi emek kokuyor.
Bu aralar yeni dönem için atölyelere hazırlanıyor Banu'nun Bebek Atölyesi.Peki hangi atölyeler olacak resimlerle söylemiş olayım:)
Çocuklarla bebek yapım atölyesi
Çocuklarla ahşap boyama atölyesi
Bu şirin bardak altlıklarının yapım atölyesi.
Şu an devam eden yetişkinlerle ponponlu sandalet yapım atölyesi
Keçeden melek yapım atölyesi
Oyuncak veya dekor amaçlı kullanılan,inanılmaz güzel ayrıntılı Eda ile minyatür atölyesi
Bunlar şimdilik belli olan atölyeler. Planlanan bir takvim çalışmaları var bende takipteyim:)
İnternet adresinden daha detaylı bilgi almak isterseniz tıklayın
Karşıyaka yunuslarda açılan bu şirin bebek dükkanının bir iki karesini de paylaşmak isterim.
Her şey hayal etmekle başlar…
İlk bebeğimi 2008 yılında arkadaşımın kızını sevindirmek için tasarladım. Bu başlangıç benim için çok anlamlıdır çünkü oyuncak bebeği kadar güzel olmadığını düşünüp ağlayan bir çocuğun yüzündeki ifade hayallerimi şekillendirdi. Sonrasında çocuklara hikayesi olan bebekler yapmaya başladım. Onları; masallarını anlatacakları, sırlarını paylaşacakları, uyku arkadaşları, oyun arkadaşları, çocukluk hatıraları olacak saflıkta, hikayesi olan bebekler ile buluşturdum.
Hayallerim beni bir dikiş makinesinden, evimin alt katında kurduğum bir küçük atölyeye ve oradan da çocuklarla İstanbul Oyuncak Müzesinde yaptığım bez bebek atölyelerine sürükledi. 2016 yılında artık “Ben” değil “Biz” olduk. Kızım Serra Calp ve birlikte çalıştığım, emeklerine sağlık dediğim, harika kadınlarla birlikte, Türkiye’de ve dünyada güvenilir bir marka olma yolunda ilk adımlarımızı attık.
Bir çocuk için; bir oyuncak bebeğin ne kadar değerli olduğunun, bebeklerini giydirmek, uyutmak ve sevmekle geçirdikleri zamanın ne kadar eşsiz olduğunun farkındayız . Onlar hayata biraz da bebekleriyle hazırlanıyorlar. İşte biz de bu eşsiz hatıralarla, çocukların saflığını bebeklerimizde yakalamış olarak sizlerle sonsuza kadar var olmak istiyoruz. Ve bizim için en değerli olan; çocukların yüzünde bir tebessüm yaratmak. Bunu başarabiliyorsak ne mutlu bize.
Tüm hayalperestlere sevgimizle,
Banu Kurt
....
No comments:
Post a Comment