Cumartesi günü Özel Işıkkent Okulu'nda Özgür Bolat'ın 'eski köye yeni müfredat'seminerine gittim.
Biraz okuldan bahsedip sonra semirde tuttuğum bir iki notu paylaşmak isterim.
Okulun çok iyi olduğunu duymuştum çevremden.Biraz erken gidip okulu gezme şansını yakaladım.
Milli eğitimde çalışan bir öğretmen için büyük bir hayaldi gördüklerim tabi.
Butik bir okul ve başka şubeleri olmayan bir okul burası.
Yeşillik alanı olan çocukların sınav odaklı yetiştirilmedikleri en önemlisi de öğretmen eğitimlerini fazlasıyla önemseyen ve öğretmenine her türlü eğitim imkanını sağlayan bir kurum.
(Veliyi nasıl memnun ederim derdinden uzak)
Neyse sınıfları gezip yapılan etkinliklere baktıktan sonra eğitim saatinin geldiğini farkettim ve salona geçip yerimi aldım. Çok keyifli bir sohbetle başladı seminer
Eski Köye Yeni Müfredat semineri tam da şu aralar yeni müfredat açıklanmışken ne güzel oldu
Seminerden aldığım çıkarımları kendi yorumumla biraz özetleyeyim.
Bu arada Özgür Bolat'ın son kitabını mutlaka okuyun derim.Anlattığı çoğu şey kitabında mevcut.
1- Çocuğunun gelişimi ve yetiştirilmesi için çaba harcamak yerine önce kendini yenileyeceksin.
Kendi iç dünyanda değişeceksin.
Doğru bilgileri hep biliriz okuruz fakat uygulama kısmında kodlarımızdan gelen öğrenilmişlikleri çocuğumuza yansıtırız hep.
Bu yüzden önce kendi farkındalığımız üzerine yoğunlaşmalıyız.
Kendi iç dünyanda değişeceksin.
Doğru bilgileri hep biliriz okuruz fakat uygulama kısmında kodlarımızdan gelen öğrenilmişlikleri çocuğumuza yansıtırız hep.
Bu yüzden önce kendi farkındalığımız üzerine yoğunlaşmalıyız.
2- Çocuğa rol model olacağız diye bir şeyleri yaparken aslında yapay kalıyoruz.
Hesaplanmış şekilde model olma kaygısı taşıyoruz.
Biz yaptığımız her şeyi öncelikle özümsemiş/içselleştirmiş olmalıyız.
Hesaplanmış şekilde model olma kaygısı taşıyoruz.
Biz yaptığımız her şeyi öncelikle özümsemiş/içselleştirmiş olmalıyız.
3- Çocuğun bilişsel gelişimindense duygusal gelişimine öncelik vermeliyiz.
Akademik başarı odaklı olmayı bir kenara bırakıp çocuğumuzun neler hissettiğini duygularını anlamaya çalışmalıyız.
Akademik başarı odaklı olmayı bir kenara bırakıp çocuğumuzun neler hissettiğini duygularını anlamaya çalışmalıyız.
4- Çocuğu ödül ve cezadan uzak tutmalıyız.
Ödüller aslında çocuğa ceza kadar zarar vermektedir.
Çocuğu dışsal motivasyon yerine içsel motivasyon ile desteklemek gerekiyorUzun soluklu sürdürülebilir davranışlar için içsel motivasyon şart
Ödüller aslında çocuğa ceza kadar zarar vermektedir.
Çocuğu dışsal motivasyon yerine içsel motivasyon ile desteklemek gerekiyorUzun soluklu sürdürülebilir davranışlar için içsel motivasyon şart
5- Çocuklarımızla ben dilini kullanarak konuşmalıyız.
6- Çocuğun 4 temel ihtiyacı varmış:
1)İlişki ihtiyacı
2)Gelişim ihtiyacı
3)Özerklik ihtiyacı
4)Öğrenme ihtiyacı
2)Gelişim ihtiyacı
3)Özerklik ihtiyacı
4)Öğrenme ihtiyacı
Bu dört temel ihtiyacı karşılanmayan çocuğun bilgisayar/tv bağımlısı olması kaçınılmazmış.
7- Çocuğumuza çok doğru davrandığımızı düşünürüz çoğu zaman fakat doğru bildiğimiz yanlışlardan arınmamız gerekiyor.
Çocuğa şunu yaparsan bunu alırım, notlarını sormak, sınav stresi ile büyütmek, gelecek kaygısı yüklemek ve kabul görme endişesi çocukta değersizlik duygusuna sebep olur. Çocuğunu gerçekten birey olduğu için, olduğu gibi kabul etmek ve gerçek sevgi ile beslemek gerek.
Çocuğa şunu yaparsan bunu alırım, notlarını sormak, sınav stresi ile büyütmek, gelecek kaygısı yüklemek ve kabul görme endişesi çocukta değersizlik duygusuna sebep olur. Çocuğunu gerçekten birey olduğu için, olduğu gibi kabul etmek ve gerçek sevgi ile beslemek gerek.
Tam bu noktada; 'Sahip olmak istediğiniz çocuğu değil, sahip olduğunuz çocuğu yetiştirin' der Özgür Bolat.
No comments:
Post a Comment